Eskişehir’de Polis Adaylarının Heyecanlı Bekleyişleri
Eskişehir’de 30. Dönem POMEM Giriş Sınavı için fiziki yeterlilik parkurunda hazırlanan adayların heyecanlı dönemi başladı. Sınavına katılacak adayların müracaat kabul, ön sağlık kontrolü ve fiziki yeterlilik sınavı merkezleri ile sınav tarihleri açıklandı. Parkur sınavı için aylardır özel eğitim alan adaylar, son antrenmanlarını yaptı. Çalışmalarına ısınarak başlayan vatandaşlar, spor hocaları tarafından özel olarak hazırlanan parkurlarda saniyelerle yarıştı. Zor bir meslek olarak kabul edilmesine rağmen polis olmanın hayallerini süslediğine vurgu yapan adaylar, sınavla ilgili heyecanını dile getirdi. Öte yandan bu meslekte kendilerinin de olduğuna dikkat çeken kadın adayların yoğunlukta olması gözlere çarptı. Açıklanan bilgilere göre, sınava giren adaylar fiziki yeterlilik parkurunda sıçrama tahtası, lastik içerisinden geçme, ağırlık taşıma, sağlık topuna dokunma, takla atma, slalom koşu ve engel etaplarından geçecek. Adayların başarılı sayılabilmeleri için oluşturulan parkuru erkek adayların 48 saniyede, kadın adayların ise 50 saniyede tamamlaması gerekecek. Öte yandan Polis Akademisi’nin resmî web sitesinde yayınlanan bilgilere göre, Aday Değerlendirme ve Seçme Sınavı Müracaat Kabul ile Ön Sağlık Kontrolü ve Fiziki Yeterlilik Sınavı aşamasına katılacak olan adaylar hem sınav merkezlerini hem de sınav tarihlerini T.C. Kimlik Numaraları ve e-Devlet şifreleri ile www.pa.edu.tr internet adresinden sorgulayarak öğrenecekler. “Parkur için kesinlikle aylar öncesinden çalışılması gerekiyor” Anadolu Üniversitesi İletişim Fakültesi Basın Yayın Mezunu Kübra Eren, sınavda yeterli puan alamaması sebebiyle Polis Akademisi’ne giremediğini ancak hayali için pes etmeden çalışmaya devam ettiğini söyledi. Parkur aşaması için aylarca hazırlık yaptığını ifade eden Eren, “Ben 9 Haziran'da buraya başladım. Öncelikle bireysel koşu antrenmanlarım oldu. Daha sonrasında buraya katılarak parkur için parçalı ve tam parkur olarak çalıştım. Ben aslında en başından beri polis akademisini istiyordum ancak sınavda yeterli puanı alamamamdan dolayı mezun olarak POMEM'e yöneldim. Bence insanlar hiçbir şekilde umudunu yitirmemeli ve her ne koşulda olursa olsun hayallerinin peşinden koşmalı. Parkur için kesinlikle aylar öncesinden çalışılması gerekiyor. Özellikle spor alt yapısı olmayan insanların aylarca çalışması şart. Mesela benim için öyle oldu. Daha sonrasında sözlü mülakat gibi bir sürecimiz var. Bu doğrultuda da bilgi birikimi ve insanların kendini ifade etme yeteneği çok önemli. Bence hayali olan herkes bu aşamaları birebir gerçekleştirmek için alt yapı oluşturmalı” dedi. “Çocuğunu bırakıp cepheye mermi taşımış kadınların torunlarıyız, zor diye bir şey yok” Parkur sınavına hazırlanan Merve Başaran, antrenmanlar sonucunda 46 saniye ile kendi rekorunu kırdığını belirtti. Kurtuluş Savaşı'nda çocuğunu bırakıp mermi taşıyan kadınların torunları olarak bu meslekte kadınların da olduğunu vurgulayan Başaran, “Geçen ki sınavda cezalı olarak 56 saniyede bitirdim. Şu an ise 46 saniyeye kadar düştüm. O da dünkü rekorum. Uzun zamandan beri çalışınca ister istemez bu beni düzeltti. Yürümemin bile düzeldiğini söyleyebilirim. Sınavla ilgili umutluyum, evrene güzel enerji verirseniz ve de yaptığınız işte iyiyseniz olur diye düşünüyorum. Tabii yine de bu işler nasip meselesi. Açıkçası bu kutsal mesleği hainlere bırakmamak istiyorum. Ben ve benim gibi insanların bu meslekte olması, ülkemizin emin ellerde olması gerek. Bu yüzden ben de varım bu meslekte, bunun için de emek veriyorum. Zor ama biz Kurtuluş Savaşı'nı, Çanakkale Savaşı'nı kazanmış insanlarız. Çocuğunu bırakıp cepheye mermi taşımış kadınların torunlarıyız. O yüzden zor diye bir şey yoktur bence” şeklinde konuştu. “Benim için her şey küçüklükten başladı” Antrenmandaki en genç polis adaylarından birisi olan Ömer Durmuş ise, üniformayla gezmenin ve suçlulara engel olmanın ilgi çekici olduğunu dile getirdi. Parkur sınavında genç olmanın büyük bir artı sağladığını dile getiren Durmuş, şunları söyledi: “En zorlayıcı olduğunu düşündüğüm nokta yazılı sınavdan ziyade parkur. O beni biraz zorlamıştı ancak çalışarak yapabilmeye başladım. Bir de sözlü mülakatta sıkıntılar çektim ama onun dışında her şey çok kolay oldu. Benim için her şey küçüklükten başladı, bizim ailede de polis olanlar vardı. Ben de onlara özeniyorum, zaten sürekli görüyordum ve yapmak istiyordum. En özendiğim noktası üniformayla gezmek ve suç işleyen insanlara karşı dur demek. Bence çok zor bir meslek değil, disiplin olduğu sürece kolay olabilir. Bu süreçte hem parkura hem sözlü mülakata hem derslere odaklanmak kolaylık sağlayabilir. Ancak gençliğin bazı noktalarda artıları var. Gençler daha dinamik oluyorlar ve aynı zamanda yaşları çok geçmediğin için sporla daha rahat ilgileniyorlar. Polislik zaten sürekli hareket edilen bir meslek, bu süreçte onlar için daha iyi olabilir. Yetişkin kişiler de gayet güzel hazırlanabilir, parkur eğitimleri sayesinde gençlerin seviyesine gelebilirler.”
İLGİLİ HABERLER