Eskişehir Çevre Koruma ve Geliştirme Derneği (ESÇEVDER), demokratik kitle örgütleri ve çevre duyarlıları Sivrihisar ilçesi Kaymaz Mahallesi’nde yapılması planlanan Siyanürlü Zehirli Atık Barajı’na karşı Kaymaz’dan seslerini yükselttiler. ESÇEVDER Başkan Yardımcısı Filiz Fatma Özkoç, Kaymaz Mahallesi’nin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu söyleyerek aynı zamanda hava, toprak ve suyu kirliliğiyle beraber tarım ve hayvancılığın yok olma tehlikesi olduğuna dikkat çekti.
Eskişehir Çevre Koruma ve Geliştirme Derneği (ESÇEVDER) ve çevre duyarlıları Kaymaz için bir araya geldiler. Koza Altın İşletmeleri AŞ’nin Sivrihisar Kaymaz Mahallesi’nde Maden Atık Depolama Tesisi projesi için ÇED süreci devam ediyor. ÇED raporu onaylanırsa Kaymaz’a 600 metre mesafede 40 metre derinliğinde 5 milyon 500 bin metreküp kapasiteli Siyanürlü Zehirli Atık Barajı inşa edilecek. CHP Eskişehir Milletvekilleri Jale Nur Süllü ve İbrahim Arslan, CHP Eskişehir İl Başkanı Recep Taşel ve Atatürkçü Düşünce Derneği Eskişehir Şubesi de çevre duyarlılarına destek verdi. Eskişehir Çevre Koruma ve Geliştirme Derneği (ESÇEVDER) Başkan Yardımcısı Filiz Fatma Özkoç basın açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “Mahalle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya” “Şirketin hazırladığı ÇED raporuna göre 5 milyon 500 bin metreküp yapılacak 3.zehir atık barajı 10 yılda dolacaktır. Kaldı ki altın uğruna Kaymaz Mahallesi’nin taşıttırılması bile gündemdeyken. Ayrıca Kaymaz’daki meralar tarım arazileri yani tarım ve hayvancılık yok oldu ve daha da yok olacaktır. Ayrıca kanserden senede 60-70 kişinin öldüğü bir mahalle zaman içinde yol olma tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu anlayamadık mı?” “Çevre felaketlerinin yaşanmayacağının garantisi var mı?” 
Geçmişte yaşanan çevre felaketlerine de değinen Özkoç “Türkiye’de bilinen atık barajlardan; 18 Ekim 2016 ve 7 Mayıs 2011’de Kütahya Eti Gümüş tesislerindeki Siyanür Atık havuzunun çökmesi. 19 Kasım 2021’de Giresun/Şebinkarahisar/Yeşilkardeş Mahallesi’nde kurşun, çinko, bakır madeni atık havuzu çökmesi, 23 Kasım 2021’de Erzincan’da yaşanan bir Altın madenine ait atık havuzun patlaması sonucunda mal, can ve çok büyük çevre felaketleri yaşanmış olup, Kaymaz’da yaşanmayacağını kim garanti edecektir” dedi. Eskişehir Çevre Koruma ve Geliştirme Derneği (ESÇEVDER) Başkan Yardımcısı Filiz Fatma Özkoç, açıklamasına şöyle devam etti: “Havamız, suyumuz, toprağımız ne hale gelecek?” “ÇED raporuna göre tesis yılda 1 milyon ton kapasite ile çalışırsa ve ton başına 1,5 kg siyanür kullanıldığına göre yılda 1.500 ton siyanür kullanılacak demektir. Bu bin 500 ton siyanür havamızı, suyumuzu ve toprağımızı ne hale getirecek hiç düşündünüz mü? Eskişehir Çevre Derneği olarak maden çıkartılmasına karşı olmayıp siyanürlü altın madeni ile liçe karşı olduğumuzun bilinmesi isteriz. Şirket 3 kuyudan ayda 85.000 metreküp su çektiğine göre yılda 1 milyon 20 bin metreküp su çekmekte olacaktır. Zaten su fakiri olan bir tarım bölgesinde milyonlarca litre su siyanürlü altın madenciliği için zehirlenecek ve zaten azalmakta olan yeraltı su kaynaklarımız daha da azalacak çocuklarımıza, torunlarımıza ne mirası bıkacağız. Böylece geleceğimiz ipotek altına alınmak istenmektedir. Siyanürlü Zehir Atık Barajı yer altı sularına karışmayacağını kim garanti verecekti? Yer altı sularına karışması ile Sivrihisar, Beylikova ve Eskişehir de bundan nasibini alacaktır. Sivrihisar ve Beylikova buna sessiz mi kalacak? Eskişehir Çevre Derneği (ESÇEVDER) olarak havamızın, toprağımızın ve suyumuzun kirletilmesine karşı olduğumuzu diğer demokratik kitle örgütleri ile birlikte kamuoyuna açıklamayı bir görev saymaktadır.”
