Batıbay, Türkiye'de 1987 yılından bu yana her yıl 4-10 tarihleri arası İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) Haftası olarak kutlandığını anlattı. Eskişehir'de B Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı olarak çalışan Utku Batıbay, görevlerinin işçi ve işveren arasında köprü görevi kurarak yapılan bir işe yanlışıyla doğrusuyla göz yummamaları gerektiğini söyledi. Aynı zamanda jeofizik mühendisi olduğunu da belirten Batıbay, ülkemizin son aylarda yaşadığı deprem olaylarında iş güvenliği uzmanlarının öneminin biraz daha arttığını ifade etti. Utku Batıey, “Deprem ülkemizin bir gerçeği. Deprem kuşağında olan bir ülkede yaşıyoruz. Aktif olarak fay hatları mevcut. Mühendis olarak birçok yerde de görev aldım. İş güvenliği uzmanlarının birçok alanda görevleri var. İSG olarak bizlerin özellikle yapılan saha çalışmalarında aktif olmamız, yapılan işe yanlışıyla doğrusuyla göz yummamamız, doğrusunu empoze etmemiz lazım. Sadece işveren bazında değil, çalışanlar bazında da bunları yapmamız gerekiyor. Aslında bizim görevimizin bir kısmı iletişim ve koordinasyonla sağlanıyor. Bizim hem işçiyle hem işveren arasında köprü olmamız gerekiyor. Bunu sağlarken de iş güvenliğini ön planda tutacak önlemler ne ise bunların alınmasını sağlamalıyız. Çok büyük bir deprem yaşadık. Ben daha önce Kocaeli'nde 1999 depremini yaşadım. Bununla ilgili birçok çalışmanın eksik olduğu hala söyleniyor. Bu sadece iş güvenliği alanında değil diğer sektörleri de kapsıyor. Biz kendi üstümüze düşen noksanlıklar varsa önce bunları tespit etmemiz lazım. Önemli olan iş sağlığı ve güvenliği kültürünü yerleştirmek. 2013 yılında 6331 sayılı İş Güvenliği Kanunu yürürlüğe girdi, ama geçen 10 senede hala iş sağlığı ve güvenliği kültürünü yerleştirmiş değiliz. Çalışırken bir şekilde kendimizi güvene almalıyız. Devletimizin yönetmeliklerini, kanunlarını kullanarak iş yapmalıyız” diye konuştu. “Bizim amacımız oluşabilecek riskleri ortadan kaldırmak” İş sağlığı ve güvenliği sektörünün ülkemizde henüz yeni bir oluşum olduğunu ifade eden Batıbay, “Bizim amacımız uzmanlar olarak bu kültürü olabildiğince yaymaya çalışmak. İş güvenliği sektörü önemli ve riskli bir sektör. Birçok iş alanında bizler varız. Bizim amacımız ne işi durdurmak ne de farklı bir sorun çıkartmak. Bizim amacımız oluşabilecek riskleri ortadan kaldırabilmek. İşverenler, çalışanlar, uzmanlar ve devlet olarak önemli olan bu iş güvenliğini insanlara anlatmayı ve göstermeyi hedeflemek. Riski bir işteyiz. Birçok işi aynı anda görebiliyoruz. Önemli olan bunu ülkemizde daha fazla yaymaya çalışmak” ifadelerini kullandı.
Eskişehir’de İş Güvenliği Uzmanı Bina Kontrollerini Konuştu
Eskişehir'de çalışan iş güvenliği uzmanı Utku Batıbay, son aylarda ülkemizi etkileyen deprem felaketleri nedeniyle bina sağlamlık kontrollerinde İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) uzmanlarının öneminin arttığını vurguladı. Batıbay, Türkiye'de 1987 yılından bu yana her yıl 4-10 tarihleri arası İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) Haftası olarak kutlandığını anlattı. Eskişehir'de B Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı olarak çalışan Utku Batıbay, görevlerinin işçi ve işveren arasında köprü görevi kurarak yapılan bir işe yanlışıyla doğrusuyla göz yummamaları gerektiğini söyledi. Aynı zamanda jeofizik mühendisi olduğunu da belirten Batıbay, ülkemizin son aylarda yaşadığı deprem olaylarında iş güvenliği uzmanlarının öneminin biraz daha arttığını ifade etti. Utku Batıey, “Deprem ülkemizin bir gerçeği. Deprem kuşağında olan bir ülkede yaşıyoruz. Aktif olarak fay hatları mevcut. Mühendis olarak birçok yerde de görev aldım. İş güvenliği uzmanlarının birçok alanda görevleri var. İSG olarak bizlerin özellikle yapılan saha çalışmalarında aktif olmamız, yapılan işe yanlışıyla doğrusuyla göz yummamamız, doğrusunu empoze etmemiz lazım. Sadece işveren bazında değil, çalışanlar bazında da bunları yapmamız gerekiyor. Aslında bizim görevimizin bir kısmı iletişim ve koordinasyonla sağlanıyor. Bizim hem işçiyle hem işveren arasında köprü olmamız gerekiyor. Bunu sağlarken de iş güvenliğini ön planda tutacak önlemler ne ise bunların alınmasını sağlamalıyız. Çok büyük bir deprem yaşadık. Ben daha önce Kocaeli'nde 1999 depremini yaşadım. Bununla ilgili birçok çalışmanın eksik olduğu hala söyleniyor. Bu sadece iş güvenliği alanında değil diğer sektörleri de kapsıyor. Biz kendi üstümüze düşen noksanlıklar varsa önce bunları tespit etmemiz lazım. Önemli olan iş sağlığı ve güvenliği kültürünü yerleştirmek. 2013 yılında 6331 sayılı İş Güvenliği Kanunu yürürlüğe girdi, ama geçen 10 senede hala iş sağlığı ve güvenliği kültürünü yerleştirmiş değiliz. Çalışırken bir şekilde kendimizi güvene almalıyız. Devletimizin yönetmeliklerini, kanunlarını kullanarak iş yapmalıyız” diye konuştu. “Bizim amacımız oluşabilecek riskleri ortadan kaldırmak” İş sağlığı ve güvenliği sektörünün ülkemizde henüz yeni bir oluşum olduğunu ifade eden Batıbay, “Bizim amacımız uzmanlar olarak bu kültürü olabildiğince yaymaya çalışmak. İş güvenliği sektörü önemli ve riskli bir sektör. Birçok iş alanında bizler varız. Bizim amacımız ne işi durdurmak ne de farklı bir sorun çıkartmak. Bizim amacımız oluşabilecek riskleri ortadan kaldırabilmek. İşverenler, çalışanlar, uzmanlar ve devlet olarak önemli olan bu iş güvenliğini insanlara anlatmayı ve göstermeyi hedeflemek. Riski bir işteyiz. Birçok işi aynı anda görebiliyoruz. Önemli olan bunu ülkemizde daha fazla yaymaya çalışmak” ifadelerini kullandı.
Batıbay, Türkiye'de 1987 yılından bu yana her yıl 4-10 tarihleri arası İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) Haftası olarak kutlandığını anlattı. Eskişehir'de B Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı olarak çalışan Utku Batıbay, görevlerinin işçi ve işveren arasında köprü görevi kurarak yapılan bir işe yanlışıyla doğrusuyla göz yummamaları gerektiğini söyledi. Aynı zamanda jeofizik mühendisi olduğunu da belirten Batıbay, ülkemizin son aylarda yaşadığı deprem olaylarında iş güvenliği uzmanlarının öneminin biraz daha arttığını ifade etti. Utku Batıey, “Deprem ülkemizin bir gerçeği. Deprem kuşağında olan bir ülkede yaşıyoruz. Aktif olarak fay hatları mevcut. Mühendis olarak birçok yerde de görev aldım. İş güvenliği uzmanlarının birçok alanda görevleri var. İSG olarak bizlerin özellikle yapılan saha çalışmalarında aktif olmamız, yapılan işe yanlışıyla doğrusuyla göz yummamamız, doğrusunu empoze etmemiz lazım. Sadece işveren bazında değil, çalışanlar bazında da bunları yapmamız gerekiyor. Aslında bizim görevimizin bir kısmı iletişim ve koordinasyonla sağlanıyor. Bizim hem işçiyle hem işveren arasında köprü olmamız gerekiyor. Bunu sağlarken de iş güvenliğini ön planda tutacak önlemler ne ise bunların alınmasını sağlamalıyız. Çok büyük bir deprem yaşadık. Ben daha önce Kocaeli'nde 1999 depremini yaşadım. Bununla ilgili birçok çalışmanın eksik olduğu hala söyleniyor. Bu sadece iş güvenliği alanında değil diğer sektörleri de kapsıyor. Biz kendi üstümüze düşen noksanlıklar varsa önce bunları tespit etmemiz lazım. Önemli olan iş sağlığı ve güvenliği kültürünü yerleştirmek. 2013 yılında 6331 sayılı İş Güvenliği Kanunu yürürlüğe girdi, ama geçen 10 senede hala iş sağlığı ve güvenliği kültürünü yerleştirmiş değiliz. Çalışırken bir şekilde kendimizi güvene almalıyız. Devletimizin yönetmeliklerini, kanunlarını kullanarak iş yapmalıyız” diye konuştu. “Bizim amacımız oluşabilecek riskleri ortadan kaldırmak” İş sağlığı ve güvenliği sektörünün ülkemizde henüz yeni bir oluşum olduğunu ifade eden Batıbay, “Bizim amacımız uzmanlar olarak bu kültürü olabildiğince yaymaya çalışmak. İş güvenliği sektörü önemli ve riskli bir sektör. Birçok iş alanında bizler varız. Bizim amacımız ne işi durdurmak ne de farklı bir sorun çıkartmak. Bizim amacımız oluşabilecek riskleri ortadan kaldırabilmek. İşverenler, çalışanlar, uzmanlar ve devlet olarak önemli olan bu iş güvenliğini insanlara anlatmayı ve göstermeyi hedeflemek. Riski bir işteyiz. Birçok işi aynı anda görebiliyoruz. Önemli olan bunu ülkemizde daha fazla yaymaya çalışmak” ifadelerini kullandı.
İLGİLİ HABERLER
