Eskişehir Kadın Dayanışması: "Kadınlar İçin Eşit, Özgür ve Adil Bir Dünya İstiyoruz"

Eskişehir Kadın Dayanışması, 25 Kasım'da kadına yönelik şiddete karşı basın açıklaması yaptı. Açıklamada, kadın cinayetlerinin artışına dikkat çekilirken, İstanbul Sözleşmesi'nin feshedilmesi kınandı. Kadınların eşitlik ve adalet talepleri vurgulandı, şiddetsiz bir dünya için mücadele çağrısı yapıldı.

25 Kasım “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü" kapsamında Eskişehir Kadın Dayanışması tarafından bir basın açıklaması yapıldı.

Açıklama Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, Odunpazarı Belediyesi, Tepebaşı Belediyesi, Eskişehir Kent Konseyi, Odunpazarı Kent Konseyi, Tepebaşı Sağlıklı Kent Konseyi, Eskişehir Barosu, TMMOB Eskişehir IKK Kadın Çalışma Grubu ve Mimar Odaları Birliği Eskişehir İl Koordinasyon Kurulu Kadın Çalışma Grubu'nun katılımlarıyla düzenlendi.

Eskişehir Kadın Dayanışması adına konuşan Cansel Öztürk Tekmen, açıklamasında ilk olarak 25 Kasım 1960’ta insan hakları ve demokrasi mücadelesinde simgeleşen Mirabel Kız Kardeşler’i hatırlatarak 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nün anlam ve önemine değindi. Tekmen, o günden bu yana diktatörlüklerle ve eril zihniyetleriyle mücadelenin dünyanın her yerinde hala sürdüğünü hatırlattı.

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu’nun (TKDKF) yayımladığı 10 aylık kadın cinayeti raporunu aktaran Tekmen, 1 Ocak-31 Ekim 2024 tarihleri arasında 357 kadının erkekler tarafından öldürüldüğünü ifade etti. Katillerin büyük bir kısmının Narin aile içinden çıktığının altını çizen Tekmen; aile kavramının artık kadınlar ve çocuklar için güvenli bir yer olmadığına dikkat çekti.

Tekmen işyerinde tacize, mobbinge ve baskıya uğrayan kadınların eşit çalışma koşullarını kazanma mücadelesinin hala devam ettiğini vurgulayarak, her geçen gün kadına yönelik şiddet, cinsel saldırı ve kadın cinayetlerinin daha da fazla arttığını belirtti.

"Kadınların şiddetten korunma kalkanı" olarak tanımlanan İstanbul Sözleşmesi'nin hukuka aykırı olarak feshedilmesini kabul etmediklerini dile getiren Tekmen, bu noktada kadın cinayetleri politik olduğuna işaret etti. Bu dönemde 6284 Sayılı Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Kanunu'nun kadınların can simidi olduğuna vurgu yapan Tekmen; kadınların mevcut politikanın varsaydığı şekilde çaresiz ve güvencesiz olmadıklarının altını çizdi. Tekmen, hiçbir kadının yalnız olmadığını ve kadınların her zaman için birlik, beraberlik içinde mücadele edeceğini yineledi.

"Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin sonlandırılması her bireyin sorumluluğu altındadır" diyen Tekmen; Eskişehir'de şiddete uğrayan kadınlara destek için birçok mekanizma bulunduğunu hatırlatarak bunların duyurulması, yaygınlaştırılması ve etkin uygulanması için üzerlerine düşen sorumluluğun farkında olduklarını belirtti.

Tekmen, "kadın bedeni üzerinde denetim hakkı isteyenler laikliği hedef almaktadır.
Biz kadınlar olarak laiklik karşıtı eylemlerle yaşam biçimlerimize ve hayatlarımıza müdahaleyi asla kabul etmeyeceğiz" diyerek anayasadaki laiklik tanımının karşılığını bir kez daha hatırlattı.

Tekmen, Eskişehir Kadın Dayanışması olarak “Kadına Yönelik Şiddetin Cezasızlığının Bahanesi Yok” diyerek şiddete bahane aranamayacağının altını çizdi. Tekmen bu noktada 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü’nde bir kez daha çağrısını yineledi: "
Kadınlar için eşit, özgür ve adil bir dünya istiyoruz."

"Şiddet eylemleri sonucu hayatlarını kaybeden tüm kız kardeşlerimizi burada saygıyla anıyoruz" diyen Tekmen, "kadınların için eşit, özgür ve adil bir dünya istiyoruz. Şiddetten arındırılmış bir toplum kurmak için mücadelemizi sürdüreceğiz" çağrısıyla açıklamasını noktaladı.

İLGİLİ HABERLER